TFF Tahkim Kurulu 23 Temmuz 2021 günlü (58) sayılı toplantısında hakem camiasından talimatlara olan itiraz eden kişileri gündeme aldı ve jet hızıyla karar verdi.
Hakem Mustafa Öğretmenoğlu (Antalya) - Serhat Ürkmez(İstanbul)- Mustafa Aydın(Konya)- Şeref Taştan (Isparta)– Yusuf Şimşek(G.Antep) ve Gözlemci İlkay Aydın’ın (Samsun)dosyalarını incelediler ve 6 kişinin de itirazını reddettiler.
Daha fazla kişinin başvuru yaptığını tahmin ediyoruz. Bugün 6 kişinin duruşmasını telekonferans yöntemiyle yapıp jet hızıyla kararları oy birliği ile açıkladı.
Bunun böyle olabileceğini daha önce yazmıştık.
Bazı kişiler MHK’nın yapmış olduğu klasman listesindeki puanlamaya göre olan sıralanın Tahkim Kurulu tarafından istenmesini talep etmiştir fakat Tahkim Kurulu MHK’dan böyle bir talepte bulunmamış olacak ki somut delil sunulamamıştır diyerek başvuruları reddetmiştir.
Ayrıca yazılan kararda MHK listesinin yerindelik tespiti kısmında ise yetkileri olmadığını yazıp MHK’nın almış olduğu kararı teyit ediyor. Fakat daha önceki yıllarda o zaman Kocaeli Bölgesi şimdi Diyarbakır bölgesi hakemi Mehmet Güngör’ün klasman düşürülmesine yapılan itirazı kabul edip düşürüldüğü klasmana geri iadesine karar vermişlerdi.
Size soruyoruz: Tahkim kurulu TFF’nin en üst ve son karar veren itiraz etme merci olarak kabul edilen kurumu değil mi?
Bu kurul hakem ve gözlemcinin klasman tenzilinde yapılan itirazlara karar veren yetkili kurumu değil mi?
Diğer itiraz eden kişilerinde dosyaları incelenecek. Belki, bir –iki kişinin itirazını kabul edecekler ve bakın biz donelere göre karar veriyoruz diyeceklerini tahmin edebiliyoruz. Bunun tersi de olabilir.
Tahkim red kararı verse bile bu talimat kamu vicdanını yaralamıştır. Aynı gün talimat ve klasmanlar açıklanması ne kadar hukuka uygundur?
AİHM Kısmına gedecek olursak..!
Edindiğimiz bilgilere göre, bu kişilerden bazıları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuracakları söyleniyor.
AİHM, bu itirazları haklı bulursa ne olacak?
Olacağı şu; Tahkimin yapısında doğrudan bir ihlal kararı gelecek..! Örnek Serkan Akal’da olduğu gibi..
AİHM, halı bulduğu kişinin dosyasını gereği yapılmalı diyerek Adalet Bakanlığı’na gönderiyor.
Ne kadar paraya hükmettiyse bu parayı o şahıslara Hazine ve Maliye Bakanlığı ödüyor.
TFF ve kurullarının önlerinde böyle bir emsal kararlar olmasına rağmen neden ülkemizi maddi ve manevi zarara uğratmaya hakları var mı?
Kişilere ödenen bedeller ülkemiz insanının vermiş olduğu vergilerden ödeniyor.
Bu talimatı yapanlar neden yap- boz mantığı ile haeket ederler. Bu ödenen rakamları bakanlık kim ülkeyi zarara uğrattıysa ondan rucü etmeli. Ben yaptım oldu mantığı ile daha ne kadar zarar uğratılacak ülkemiz.
Hep söylüyoruz. Gelin talimatlar için bir anayasa hazırlayalım. Nasıl ki Futbol Federasyonun bir Kanunu ve Ana statüsü var ve ona kimse nasıl dokunamıyorsa(Ancak meclis karar verir) kurulların talimatları da bu şekilde olmalı. Meclis zor diyorsanız Futbol Federasyonunun genel kurulunun onayı ile talimat değişiklikleri yapılmalı.
28 Temmuzda yapılacak TFF mali genel kurulunda tahminimiz kurulların yapısı ile statü değişikliğine gidilebilir. Yapılacak statü AİHS(Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi) normlarına göre düzenleme yapılabilir.
Statüde değişiklik olursa kurullar seçim ile göreve gelme ihtimali yükselecek.
