Talimatlar konusuna çok kafa yoruyorum. Camiadan çok insan
doğru dürüst okumuyor bile… Okuyanlar da Helal olsun
Ercan Durna gene güzel bir konuya parmak basmış deyip
geçiyorlar. Seslerini çıkartamıyorlar. Çıkarırsam kellem gider
gibi bir düşünceye kapılıyorlar. Hep söylüyorum, yazıyorum,
bilgilendiriyorum ama kendim yazıyorum, kendim okuyorum.
Hiç kimse canı yanmadan konuşmuyor. Sadece sağda solda
dedikodu mahiyetinde konuşmalar. Buraya çok kafa yorun.
İnip çıkmalar buna göre yapılıyor. Bunu yapanların her aldıkları
ince detayların ne olduğunu biliyorum. Talimatların hangi maddesi
kime göre alındığını da biliyorum. MHK Başkanı Zekeriya Alp, çok iyi
bir insan. Yöneticilerin hakemlik geçmişini bilmiyor. Kafalardaki
cinlikleri bir bilse var ya inanın bu talimatların yarısı değişir.
Hep söylüyorum. Dilimde tüy bitti ama söylemeye de devam
edeceğim. Talimatları bir anayasa haline getirelim.
Burası yaz- boz tahtası olmasın. Çok iyi bir ekip kurulmalı.
Bir hakemliğin değişmeyecek anayasası hazırlanmalı. Ama
o zaman talimatçılar ne yapacak? Bu görev bizden giderse
biz de gideriz mi diyorlar acaba? Bırakın bazıları kendilerini
düşünürken biz camiayı düşünelim..Bizim bireylerle işimiz yok.
Aklınıza şu soru gelebilir.. Ercan Durna’ya birileri mi bu
yazıları yazıp veriyor? diye. Vallahi de yok billahi de yok.
Ben araştırmacı biriyim. Bu camiayı en iyi tanıyanlardan biriyim.
Olup bitenler anında bana ulaşıyor. Ben başlıyorum araştırmaya.
Bana bilgi vereni de araştırıyorum. Bir haberi yazmadan önce o ilde
en az 5-6 kişiyle görüşüyorum. Bazen beni yanıltmaya çalışanlar
oluyor ama gereken cevabı da alıyor. Kesinlikle araştırmadan da
yazmıyorum. Şimdiye kadar hiç asparagas haberimiz olmadı.
Hepsi belgeli ve doğru haberlerdi. Bu anlayışımız aynen devam edecek.
Talimatlara genel bakış
Üst klasman gözlemcisi
a) FIFA hakemliği yapmış olmak veya,
b) En üst profesyonel ligde en az 10 resmi müsabakada
hakem olarak görev yapmış olmak veya,
c)En üst profesyonel ligin bir altındaki ligde en az
30 resmi müsabakada hakem olarak görev yapmış olmak veya,
ç)En az 5 yıl FIFA YH olarak ve en üst profesyonel ligde 100
resmi müsabakada Yardımcı Hakem olarak görev yapmış
olmak veya,
d)En üst profesyonel ligde 200 resmi müsabakada Yardımcı
Hakem olarak görev yapmış olmak veya,
e)En az 10 yıl profesyonel liglerde klasman hakemliği ve
60 resmi müsabakada UG olarak görev yapmış olmak.
SÜPER LİG GÖZLEMCİSİ (SLG)
a)En az 1 yıl MHK Başkanlığı veya en az 3 yıl MHK Üyeliği
yapmış olmak veya,
b)FIFA Hakemliği yapmış olmak veya,
c)FIFA Yardımcı Hakemliği ve en az 100 Uluslar arası
müsabakada görev yapmış olmak veya,
ç)En üst profesyonel ligde en az 50 resmi müsabakada
hakem olarak görev yapmış olmak veya,
d)En az 3 sezon en üst profesyonel ligde hakem olarak
görev yapmak koşulu ile; ÜKG olarak ( mazeret süresi hariç )
2 sezon görev yapmış ve en az 30 müsabakada görev
yapmış olmak.
YARDIMCI HAKEMLER ÜVEY EVLAT!
Bu ülke de hakem – yardımcı hakem ayrımı yapılıyor..!
Hakemler hükümdar, yardımcılar, Yeniçeri ağası konumunda.
Eşitlik ilkesinin yanına bile yaklaşılmıyor.
Üst Klasman Gözlemciliği talimatlarına bir bakar mısınız? A şıkkı
FİFA hakemliği yapmış olmak diyor. İyi güzel de FİFA hakemi
oldunuz 2-3 tane Avrupa’nın takviminde yer alan pek de önem
taşımayan alt kategori de maça çıkmanız yeterli olacak.
Diğer tarafta FİFA Yardımcı hakemliği yapacaksınız ve en az
100 maça çıkacaksınız.
Pes be kardeşim bu kadar ayrımcılık mı yapılır? Neden FİFA
olunduğunda mesela en az 5 sene kalmak yazmadınız?
Neden 1 sene MHK başkanlığı yapmak yazdınız? Federasyon
başkanı istifa etti, MHK başkanı da gitti. 9 ay başkanlık
yapmak ile 12 ay arasında ne fark var?
Zamanında kimin ne şekilde FİFA olduğunu herkes biliyor.
Bazı FİFA hakemlerinin hiç derbi maçına çıkamadığını,
çok derbi yöneten hakemlerin de FİFA olamadığını hakem
camiası çok iyi biliyor. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Şimdi MHK’da görev yapan arkadaşların bir konumlarına bakalım.
MHK üyelerinin klasmanlarını bir hatırlayalım..
Ünsal Çimen FİFA- Turgay Güdü ve Sadettin Güler FİFA yardımcı
hakemi oldular.,
Yüksel Okçuoğlu, Hamza Işın, Zihni Aksoy, Seyfi Gözaydın
FİFA olamadılar. Okçuoğlu, bekledi bekledi son senelerinde
liste açıklandığında listede adını göremeyince hakemliği bırakmıştı.
O günleri yaşadı, üzüldü peki nasıl böyle bir talimata okey
verdi anlamak mümkün değil.
İçlerinde en iyi maçlara ise Turgay Güdü gitti. Turgay Güdü’nün
çıktığı maçlar Ünsal Çimen’i en az 10’a katlar. Katlarsa ne yazacak ki
en az maça giden Çimen Süper Lig gözlemcisi ve mentörü olurken
diğerleri ise daha alt ligleri zorlayacaklar.
Gerçi MHK üyesi oldukları için bu kefeye girmiyorlar ama
Ulusal gözlemci olarak görev yapan bir sürü FİFA yardımcı
hakemi var. Talimatları yaparken kendilerine yontuyorlar
dediğim nokta işte burası.
TFF arşiv konusunda oldukça zayıf gözüküyor. Geçmişten
günümüze Avrupa maçlarının bir arşivi bilgisayar ortamında yok.
Kara kaplı defterler ise tarihe karıştı. TFF genel kurulunda oy
kullanacak hakemler için bir kriter ve uluslar arası maçlarda en üst
seviye tercih edilirken, iddialara göre; bir Eski FİFA hakeminin
kriterlere göre diğerleri gibi maçlara çıkamadığı ve genel kurul
delegesi olduğu yönünde. Bu doğru mudur? Doğru ise neden ses
çıkartılamıyor?
Avrupa’da kimin kaç maça gittiğini TFF sitesine girelim ve görelim.
Çok mu şey istiyoruz acaba?
|