Merkez Hakem Kurulu, yeni bir uygulama yaparak BAL Gözlemcileri olan BHK Üyelerini;
Kahraman MİNNET-Ufuk ALTUNBAŞ-Can FİLAT-Tülay TAPÇI-Ahmet Eşref SARI’yı 3.ligde görevlendirmişti.
Hakemin Sesi olarak biz bu uygulamayı doğru buluyoruz ancak,
81 vilayetin kale komutanları olarak addettiğimiz İl Hakem kurullarının da ödüllendirilmesi ve onların da onurlandırılmasının doğru olacağını düşünüyoruz.
Lütfen bu yazı iyi okunmalı. Yılların tecrübesi olarak gerek MHK’ya gerek BHK’ya gerekse İHK’lara mesajlar verdik. Umarız bunu dikkate alırlar..
Bilindiği üzere İHK, MHK tarafından atanır. İHK, illerinde müsabakalara hakem ataması, hakem yetiştirme ve eğitme görevini üstlenirler. İl hakem kurulları olmasaydı bugün kendileriyle gurur duyduğumuz ülkemizin ve Avrupa’nın gözbebeği olan hakemlerimizi MHK, bulabilir miydi?
İHK, fahri olarak görev yaparlar. Yapmış oldukları görev için kendilerine herhangi bir ücret ödenmez. Futbol kış sporudur. Yağmur, çamur- kar, kış demeden bir stattan diğerine koşarlar. Arabalarına harcadıkları yakıtın da haddi hesabı sorulmaz!
Anlayacağınız bu görev hem zor hem de çok meşakkatlidir.
Ortada bir ikilem var. Görev almak isteyen bazı kişiler bir taraftan zorlukları biliyorlar, diğer taraftan da kurullarda görev almak için araya "hatırlı kişileri"(!) sokmakta geri kalmıyorlar!
MHK, bazı küçük şehirlerde kurullarda görev verecek adam bulamadığı zamanlar olmuyor değil hani.. Buralarda bazı kişiler alternatifsiz ön plana çıkıyor. Sanki şehrin anahtarı ondaymış gibi yıllarca aynı görevde kalabiliyorlar.
Peki, bu İHK’lar çok mu başarılı? "İnsanlar yalan söyler ama rakamlar asla". İl hakem kurullarını değerlendirmek için çıkarttıkları hakemlere bakılmalı.
Maç atamasını herkes yapar. Bunun için çok da ehil olmasının bir anlamı yok. Atamayı bilgisayar bile yapar!
İl hakem kurulları madem MHK’yı dolaysıyla federasyonu temsil ediyorlar.
Öncelikle görevleri hakem yetiştirmek olmalı.
Yıllık çalışma programları hazırlayarak hakemlerin atletik koşularını, eğitimlerini, kurs ve sınavlar yaparak güncel tutmalı.
İHK’lar astığımız astık, kestiğimiz kestik mantığı ile hareket etmemeli.
Mükâfatın olduğu yerde ceza da olmalı. Ancak herkese eşit muamele yapılmalı.
İyi hakeme iyi maç mantığı hep geçerli olmalı. Adam iyi hakem değilse iyi ile kıyaslanmamalı.
Camianın hem avantajı hem de dezavantajı olan ahbap çavuş ilişkisinde bulunulmamalı.
Tanıdığın yakını diye adamına göre hareket edilmemeli.
MHK’dan korkulmamalı. İyi hakeminiz var ise mutlaka bildiriniz. Sizi kapıdan kovuyorlar ise iyi hakem için bacadan geri giriniz.
Bulunduğunuz makamı korumak için değil de hakem yetiştirmek için görev kabul ediniz.
Taban birlikleri ile çok iyi geçinin. Ama onlara teslim olmayın.
Klasmanlara önereceğiniz hakemlerde objektif olun. Kendinize yakın olanları değil de hakemlikte aşama kat edebilecek ve ülkemizin gururu olabilecek niteliktekilere yatırım yapın.
Bazı İHK başkanlarının koşularda koşamayacak ve başaramayacağı bilinen çocuklarını teklif ettikleri bilinen gerçek.
MHK, bu gibi durumlarda İHK’ları mutlaka uyarmalı. Uymuyorsa gereğini yerine getirmeli. Bu sadece çocuğu değil de ahbap çavuş ilişkisini de kapsamalı.
Mutlaka hakemlerin haklarını korumak adına hareket edin.
İlinizin önde gelen kulüplerine hoş görünmek adına oralara hakem kıyafeti giydirerek para almadan müsabakalara çıkarmayın.
Hakem atamalarında teraziniz "vicdan" olsun.
Araya hatırı sayılı birilerini sokan hakemlere imtiyaz hakkı tanımayın.
Üzerinize gelen baskıya ne kadar dayanıklı olursanız siz o kadar iyi kurul olursunuz.
Özel maç atamalarını kendinize yakın bulduğunuz hakemlere değil de paylaşımcı olarak atayın.
İllerinizdeki yegâne kıstasınız rekabet olmalı.
MHK, nasıl hakemlikte standart hakemliği yakalamak istiyorsa aynı kriterleri de İHK’da uygulamalı ve istemeli.
Kurullarda günü kurtarmak için değil de geleceğe yatırım yapın.
Kulüp başkanları ve yöneticileri ile aranızda mutlaka mesafe olsun. İsteğe bağlı hakem ataması yapmayın.
En büyük amacınız yetenekli hakem bulmak olsun.
Türkiye’de hakemliği tabana yaymak istiyorsak MHK- İHK ve Dernek üçgeni çok iyi çalışmalı.
Türk hakemliğini kale komutanlarına MHK ve federasyon gerekli desteği vermeli.
Vermeden almak Allah’a mahsustur. Bu insanlar görevlerini yaparken ellerini ceplerine atmamalılar.
Mutlaka ödenek ayrılmalı. Ayrılmakla kalmamalı uygulamaya geçilmeli.
Hakem yetiştirilmesi için de teşvik edilmeli. İyi hakemi çıkartan İHK başkanı da ödüllendirilmeli.
Hatta bir koltukta 6-7 karpuz taşıyanlardan bir tanesi alınmalı başarılı kişilere verilmeli.
Türk hakemliğinin geleceği İl Hakem Kurullarının elindedir. Bu birimi yüceltmemiz gerekiyor.
Onlar “ADALET” ilkesinden şaşmazlar ise hakemlerimiz Futbol Ailesinin en başarılı ve saygın insanları olarak başı dik dolaşmaya devam edeceklerdir.
